
Tam bağımsızlık, bizim bugün üzerimize aldığımız vazifenin
temel ruhudur. Bu vazife, bütün millete ve tarihe karşı yüklenilmiştir.
Bu vazifeyi yüklenirken, tatbik kabiliyeti hakkında şüphe
yok ki çok düşündük. Fakat netice olarak edindiğimiz görüş
ve iman, bunda, muvaffak olabileceğimize dairdir. Biz, böyle
işe başlamış adamlarız. Bizden evvelkilerin işledikleri hatalar
yüzünden, milletimiz sözde mevcut zannolunan bağımsızlığında
kayıtlı bulunuyordu. Şimdiye kadar Türkiye'yi, medeniyet dünyasında
kusurlu gösteren neler düşünülebilirse, hep bu hatadan ve
bu hataya uymadan doğmaktadır. Bu hataya uyma neticesi; mutlaka,
memleket ve milletin bütün haysiyetinden ve bütün yaşama kabiliyetinden
soyunma ve uzaklaşmasını gerektirebilir. Biz; yaşamak isteyen,
haysiyet ve şerefiyle yaşamak isteyen bir milletiz. Bir hataya
uyma yüzünden bu özelliklerden mahrum kalmaya tahammül edemeyiz.
Bilgin, cahil, istisnasız bütün millet fertleri, belki içinde
bulundukları güçlükleri tamamen anlamaksızın, bugün yalnız
bir nokta etrafında toplanmış ve fakat sonuna kadar kanını
akıtmaya karar vermiştir. O nokta; tam bağımsızlığımızın temini
ve devam ettirilmesidir.
Tam bağımsızlık denildiği zaman, elbette
siyasi, malî, iktisadî, adlî, askerî, kültürel ve benzeri
her hususta tam bağımsızlık ve tam serbestlik demektir.
Bu saydıklarımın herhangi birinde bağımsızlıktan mahrumiyet,
millet ve memleketin gerçek mânasiyle bütün bağımsızlığından
mahrumiyeti demektir. Biz, bunu temin etmeden barış ve sükûna
erişeceğimiz inancında değiliz.
|